Aya Porcelain’in yolculuğu, içimdeki sanatı ifade etme ve el yapımı porselen ürünler yaratma arayışıyla başladı. 2010 yılında Ankara’ya taşındığımda Ebru sanatı ile tanıştım ve o günlerde sabrın ve yaratıcılığın ne kadar iç içe olduğunu keşfettim. Uzun yıllar Ebru sanatıyla ilgilendikten sonra Porselen sanatı ile tanışmak bana yepyeni bir ilham verdi.
Porselen, kendi içinde saf bir zarafet taşıyor; işlenmeyi, sabırla şekil almayı bekleyen bir malzeme. Aya Porcelain’i kurarken hedefim, bu sanatı günlük hayata taşıyarak, insanların kendine özel anlarında minimalist porselen tasarımlar ile küçük bir zarafet dokunuşu sunmaktı. El yapımı kahve bardakları ve sofra ürünlerimin her biri, birer sanat eseri gibi özenle şekillendi; sabrın, emeğin ve inancın birleşimiyle ortaya çıktı.
"Aya" ismi, “avuç içi” anlamına geliyor. Bu, her bardağı ve sofra ürününü avuçlarınızda hissetmenizi ve ona değer katmanızı istediğim bir çağrı aslında. Aya Porcelain, kahve molalarında veya özel anlarda size eşlik ederken, o derin, sade ve zamansız estetiği hissetmeniz için tasarlandı.
Aya Porcelain benim için yalnızca bir marka değil; yıllar içinde sanatın farklı dallarında öğrendiğim her şeyi bu markaya taşıdım ve onu tutkumla hayat bulan bir yaşam biçimi haline getirdim. Her geçen gün, bu yolculuğun bana sunduğu huzuru ve mutluluğu daha derinden hissediyorum. Aya Porcelain’i seçen herkesin de bu hikayeye dahil olmasını ve el yapımı porselenin büyüsünü keşfetmesini diliyorum.
Commentaires